Gurbet Artık Bir Ev İstanbul Modern Sinema’da yarın başlıyor
İstanbul Modern Sinema, 13-25 Aralık tarihlerinde Almanya’ya göçün 60 yıllık hikâyesini takip eden bir seçkiyi Goethe-Institut işbirliğiyle sinemaseverlerle buluşturuyor
İstanbul Modern Sinema,Türk Tuborg A.Ş’nin katkılarıyla Türkiye’den Almanya’ya göçün 60 yıllık hikâyesini takip eden bir seçki sunuyor. “Gurbet Artık Bir Ev” adlı programda son 10 yılda üretilmiş ve farklı kimliklerin bir arada yaşamasının, ırkçı terör örgütü NSU’nun (Nasyonal Sosyalist Yeraltı) yükselişinin, Avrupa’da Müslüman olmanın ve hızla küreselleşen dünyaya özgü krizlerin yansımalarının görüldüğü filmler yer alıyor.
Filmler Almanya’da göçün öznelerini yeniden tanımlarken, Türkiye’deki Almancı imajına da yeni bir yaklaşım getiriyor ve ortaya iki kültürün kesiştiği zengin bir duygusal topoğrafya çıkıyor.
Yönetmen Pınar Öğrenci ile söyleşi 13 Aralık’ta YouTube’ta
İstanbul Modern Sinema Film Küratörü Müge Turan’ın programa adını veren Gurbet Artık Bir Ev filminin yönetmeni Pınar Öğrenci ile yapacağı söyleşi 13 Aralık’ta müzenin YouTube kanalı üzerinden izlemeye sunulacak.
Cem Kaya ile “Aşk, Mark ve Ölüm” üzerine buluşma
Program kapsamında yönetmen Cem Kaya 16 Aralık’ta İstanbul Modern Sinema’da izleyicilerle bir araya geliyor. Yönetmen, henüz gösterime girmemiş ve 1960'lardan günümüze Almanya'da yaşayan Türkiyeli göçmenlerin müzik kültürünü konu alan Aşk, Mark ve Ölüm belgeselinden bölümler göstererek filmin hikâyesini anlatacak.
PROGRAM
GURBET ARTIK BİR EV, 2021
13-15 Aralık 2021
Yönetmen: Pınar Öğrenci
Film, 1980’lerde Berlin’deki ayrımcı kentsel politikaların Türkiyeli “misafir işçi”ler üzerindeki etkilerine bakıyor. Filmin çıkış noktasını, savaş sonrası 1984-87 yılları arasında Kreuzberg semtinde uygulanan kentsel yenileme projesi IBA (International Bau Austellung) oluşturuyor. IBA için çalışan mimar Heide Moldenhauer’un Kreuzberg’te çektiği fotoğrafların yanı sıra farklı arşiv malzemeleri filmin temelini oluşturuyor. Çekildikten yaklaşık 40 yıl sonra, fotoğraflardaki insanlarla röportaj yapan yönetmen, kadın göçmenlerin deneyim ve dayanışma hikâyeleri üzerinden Kreuzberg’in saklı tarihini sergiliyor. Adını şair ve oyuncu Aras Ören’in Gurbet Değil Artık adlı şiir kitabından alan film, bu yılki Dokumentarist Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü kazandı.
ORAY, 2019
15-17 Aralık 2021
Yönetmen: Mehmet Akif Büyükatalay
Oyuncular: Zejhun Demirov, Deniz Orta, Cem Göktas
Mehmet Akif Büyükatalay bu ilk uzun metrajlı filminde uyum sorunları ve inanç kriziyle baş etmeye çalışan bir genç adamın hikâyesini anlatıyor. Oray, bir yandan daha iyi bir insan olmaya gayret ederken bir yandan da karanlık geçmişiyle mücadele etmektedir. İyi bir Müslüman ve mükemmel bir eş olmak en büyük hayalidir. Fakat bu hayal, bir gün eşi Burcu ile tartışırken yıkılır, çünkü öfkeyle ona boş ol anlamına gelen ‘talak’ der. Sürekli gittiği caminin imamı ona bu davranışının sonucunda üç aylığına eşinden ayrılması gerektiğini söyler. Oray da bu süreyi yeni bir başlangıç için kullanmaya ve Köln’e gitmeye karar verir. Berlinale’de En İyi İlk Film ödülünü kazanan Oray, konuya neredeyse bir belgesel gerçekçiliğiyle yaklaşması nedeniyle övgü topladı.
YEDEK MEMLEKET, 2010
17-19 Aralık 2021
Yönetmen: Martina Priessner
Telefonda kendilerini Ralf Becker ya da Ilona Manzke olarak tanıtırlar. Hepsi kibar, sabırlı ve işinde uzmandır. Zaman zaman çalıştıkları şirketin yerini soran müşterilere "güneydeyiz" yanıtını verirler. Çağrı merkezi temsilcilerinin gerçekten de güneyde, İstanbul’un ortasında büyük, klimalı bir ofisleri vardır. Lufthansa’dan Neckermann’a bir dizi Alman şirketi burada düşük maaşlı kalifiye işgücü bulmuştur. Bülent’in, Murat’ın, Fatoş’un ve Çiğdem’in ortak yanı çocuklukları ve gençliklerini Almanya’da geçirmiş olmalarıdır. Yıllar sonra bile kendilerini anne babalarının memleketine ait hissetmezler ve burada kendilerine bir "İkinci Almanya" yaratırlar.
SÖZ SENETTİR, 2019
19-21 Aralık 2021
Yönetmen: İlker Çatak
Oyuncular: Anne Ratte-Polle, Ogulcan Arman Uslu, Godehard Giese
Yaz tatili için Almanya’dan Türkiye’ye gelen pilot Marion ve partneri müzisyen Raphael’in yolları, jigololuk yapan genç Baran’la kesişir. Bundan sonra ilişkileri üç kişilik bir oyuna dönüşür. Avrupa’ya gitmeyi kafasına koymuş Baran, Marion’a evlenme teklif eder. Hayatını her zaman kontrol altında tutmayı başarmış ama kanser olduğunu öğrendikten sonra her şeyi yeniden gözden geçirmeye başlayan Marion ise ilk defa bir yabancının müdahalesine izin verir ve Baran’ın teklifini kabul eder. Kâğıt üstünde tanıdık gelebilecek bu anlaşmalı evlilik öyküsü, İlker Çatak’ın elinde, neşesi de eksik olmayan, toplumsal cinsiyet rolleri ve tek eşli ilişkilerin çizdiği çemberleri sürekli esneten, muzip ve dinamik bir romantik drama dönüşüyor. Söz Senettir, ilişkilere ve kimliklere dair pek çok algımızı sarsabilecek katışıksız bir enerjiyi dokusuna katıyor.
İKİNCİ SALDIRI, 2018
21-23 Aralık 2021
Yönetmen: Mala Reinhardt
İkinci Saldırı, Almanya’da uzun yıllardır devam eden ırkçı ayaklanmalara ve saldırılara maruz kalanların hikâyelerine odaklanıyor. Osman Taşköprü, 2001’de Hamburg’da Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) tarafından katledilen kardeşi Süleyman’ın ölümünü, İbrahim Arslan ise 1992’de sağ kurtulduğu Möln katliamına dair anılarını kameraya anlatıyor. Göçmen toplulukların Almanya’da ırkçılığa karşı verdikleri mücadele, yaşanan travmalar içten ve sade bir dille aynı ekranda buluşuyor.
BAY BACHMAN VE SINIFI, 2021
23-25 Aralık 2021
Yönetmen: Maria Speth
Oyuncular: Dieter Bachmann, Aynur Bal, Önder Cavdar
Stadtallendorf’daki bir okulda geçen bu belgesel, öğretmen Bay Bachmann ve sınıfındaki 12 farklı etnik kökenden gelen 12-14 yaşlarındaki öğrenciler arasında geçen kültür ve dil farklılıkları üzerine diyalogları gözlemliyor. Geleneksel öğretme yöntemleri ve işlenmesi gereken ders konularından çok, öğrencilerini çeşitli beceriler, güncel konular ve kültürler yoluyla motive etmeye kararlı Bay Bachmann’a odaklanan belgesel, Berlinale’den Jüri Ödülü ile döndü.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı